İşverenin Sorumlulukları- İşçiyi Gözetme Borcunun Kapsamı
İşverenin işçiyi gözetme ve iş sağlığı ve güvenliğini sağlamaya yönelik önlemler alma yükümlülüklerini Türk Borçlar Kanunu (TBK) 417. maddesi ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSGK) 4 vd. maddelerinde emredici olarak düzenlenmiştir.
TBK ilgili maddesine göre işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya eksik getirmesi sebebiyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir. Bunun anlamı işverenin zararı kusur sorumluluğu ilkesine göre kusuru oranında tazminle yükümlü olacağıdır.
İşverenin iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü daha önce tehlikeyi ortadan kaldırma yükümlülüğü şeklinde pasif bir koruma yükümlülüğü iken 2012 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu sonrasında aşağıda özetlendiği üzere sürekli ve aktif bir koruma yükümlülüğü halini almıştır.
İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Sağlanmasında Tarafların Yükümlülükleri
İşveren;
- Gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak
- Riskleri sürekli bir şekilde analiz etmek,
- Riskleri oluşturabilecek tüm faktörlere yönelik önleme politikası oluşturmak,
- Riskler ve önlemlere ilişkin işçilere eğitim vermek ve bilgilendirmek
- İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda birimler oluşturmak 50’den fazla çalışan mevcutsa işyeri hekimi istihdam etmek,
- Alınan önlemlerin sonuçlarını ve etkinliğini sürekli denetlemek, önlemleri değişen şartlara göre uyarlamak ve bu süreci durmaksızın tekrar ederek risk analizi ve önleme politikalarını her an güncel tutmakla yükümlüdür.
İşçi;
- İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymak,
- İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ile işbirliği yapmakla yükümlüdür
Bunlar haricinde işveren işçiyi koruma ve gözetme yükümlülüğü kapsamında mevzuatta öngörülmemiş olsa dahi bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gerekli kıldığı iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorundadır. Bu önlemler alınırken ilke olarak işçinin sağlığı, harcanacak gider ve emeğe göre daima ön planda tutulmalıdır. Aksi düşüncede ve uygulamada olan işveren iş sağlığı ve güvenliğini sağlamakta eksik kalacak ve dolayısıyla doğacak herhangi bir zarardan da sorumlu olacaktır.
İş Kazası Halinde Doğan Zararlar
İş kazası sebebiyle işçi ve yakınlarının zararı iki temel başlıkta incelenebilir;
1- Maddi Tazminat
Destekten yoksun kalma tazminatı: Kaza sonucu çalışanın vefatı halinde, yakınlarının işçi yaşasa idi kendilerine yaşayacağı varsayılan bakiye ömrü boyunca sağlayacağı maddi destektir.
İş gücü kaybı tazminatı: Çalışanın geçirdiği kaza sonucu doğan bedensel zararın toplam işgücünde meydana getirdiği azalmanın karşılığı tazminattır. İş gücü kaybı geçici yani sadece belli bir süre devam edip iyileşecek veya sürekli devam edecek yani işçinin bakiye ömrü boyunca iyileşmeyecek nitelikte olabilir. Örnek olarak çalışan yaralanması sebebiyle iyileşene kadar 3 ay iş göremez halde olabileceği gibi bedensel zararın sonuçları bir organının kısmen veya tamamen işlev kaybetmesine, işçinin bir uzvunu kaza sonrasında bir daha hiç eskisi gibi kullanamamasına sebep olabilir. İşgücü kaybı sebebiyle işçi çalışmaya devam edebilse dahi daha çok efor sarfedeceği için bu oranda tazminata hak kazanacaktır.
2- Manevi Tazminat
İşçinin kaza sonucu yaralanması, acı çekmesi, vücudunda bir iz kalması halinde bu izi gördükçe yaşayacağı sıkıntılar ve işçinin maddi durumu da dikkate alınarak makul bir manevi tazminatın işçiye ödenmesi gerekmektedir. Tazminatın miktarı işçinin maddi durumunda göre onu zenginleştirmeyecek nitelikte, yaşanan kazanın büyüklüğü, işçinin çektiği acı, tedavi süreci, ile orantılı ve işçinin vücudunda bir iz bıraktı ise bu izin büyüklüğü/işçiyi rahatsız edicilik düzeyi, aynaya her baktığında görüp görmediği gibi unsurlar da dikkate alınarak belirlenmelidir.
Zarar Ve Kusurun Hesaplanması
Zararın hesaplanmasında;
- İşçinin kaza tarihindeki net geliri,
- Bakiye ömür tablolarına göre hesaplanacak bakiye ömür süresi,
- İş görebilirlik çağı (emeklilik yaşına kadar aktif, sonrası pasif dönemdir, pasif dönem ücretinde indirim yapılır)
- İş göremezlik derecesi (sakatlık halinde işçinin maluliyet oranıdır, ölüm halinde %100 olarak hesaplanır)
- Kusur ve destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları (eşinin, çocuklarının, bunlar yoksa anne ve babasının işçi yaşasa idi yararlanacakları destek oranlarıdır)
- Eşin evlenme olasılığı (vefat eden işçinin geride bıraktığı eşinin tekrar evlenmesi halinde destekten faydalanma hakkını yitireceği varsayılmaktadır) dikkate alınır.
Olay özelinde tazminat hesabını değiştirecek başkaca unsurlar varsa (örneğin kaza geçiren işçi aynı zamanda üniversite okuyor ve mezun olacağına kesin gözüyle bakılıyor ve maaşının buna oranlı artacağı öngörülüyor ise net gelirinin bir süre sonra değişeceği varsayılabilir veya işçi kaza öncesinde nişanlanmış ve düğün tarihi belli ise destek görenlere dair veriler değişecek, anne ve babanın yararlanacağı destek evlenme tarihinde değişecektir.) bu unsurlar da dikkate alınarak gerçek zarar hesaplanmalıdır.
Kusurun hesaplanmasında;
- işverenin işyerinde aldığı önlemlerin yeterliliği
- kazanın meydana geliş şekli
- kazanın meydana gelmesinde işverenin İSG yönünden eksik uygulamalarının rolü olup olmadığı,
- işçinin kazanın meydana gelmesinde kendi kusurunun bulunup bulunmadığı (kendisine verilen eğitimlere uygun davranmaması, dikkatsizliği, koruyucu ekipmanı doğru kullanmaması vb.) dikkate alınır.