Sosyal Medya Avukatlığı

Sosyal Medya Avukatı: Dijital Çağın Hukuki Rehberi Dijital çağın en büyük yeniliklerinden biri, sosyal medyanın hayatımızdaki yeri. İstanbul’da sosyal medya avukatı olarak, bireylerin ve işletmelerin bu dinamik ortamda karşılaştığı hukuki zorlukları anlıyor ve çözüyoruz. İnternetin karmaşık dünyasında, haklarınızın korunması ve yasal yükümlülüklerinizin yerine getirilmesi için gerekli hukuki desteği sağlıyoruz. Sosyal Medya Hukukunun Önemi ve Kapsamı  Sosyal medya hukuku, geniş bir yelpazede yasal konuları kapsar. İstanbul’daki sosyal medya avukatları olarak, telif hakkı ihlalleri, itibar yönetimi, kişisel verilerin korunması, iftira ve hakaret gibi durumlarla ilgileniyoruz. İnternet ortamında karşılaşılan bu hukuki sorunlar, hem bireylerin hem de şirketlerin itibarını ve hukuki duruşunu etkileyebilir. Bu nedenle, doğru hukuki rehberlik, sosyal medyada karşılaşılan problemlerin etkili bir şekilde çözülmesi için kritik öneme sahiptir. Telif Hakları ve Sosyal Medya Sosyal medya, telif hakkı ihlallerinin yaygın olduğu bir alan. Fotoğraflar, videolar ve yazılı içerikler, sıklıkla izinsiz kullanılabiliyor. İstanbul’da deneyimli sosyal medya avukatları olarak, içerik üreticilerinin ve kullanıcıların telif haklarını

Devamı...

7226 SAYILI KANUN İLE KISMİ ÇALIŞMA ÖDENEĞİNE GETİRİLEN DÜZENLEMELER

Kısa çalışma ödeneği ve yararlanma koşullarında önemli değişiklikler içeren 7226 sayılı kanun 26.03.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Yazımızın geçici çalışma ödeneğine başvuru hazırlığında olan tüm işyerleri ve çalışanları için faydalı olacağını umuyoruz. #işhukuku #kısaçalışma #koronavirüs #kanun #covid19 #jobs

Devamı...

İSG Kapsamında Yükümlülükler ve İş Kazasında Zarar ve Kusurun Belirlenmesi

Covid-19’un hızla artması sebebiyle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında alınması gerekli önlemler, önlemlerin mevcut risklere göre güncellenmesi ve tam uyum gösterilmesinin kritik öneme sahip olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Yazımızda İSG yükümlülükleri ve iş kazalarında zarar ve kusurun hesaplanmasına dair temel ilkelere kısaca değinmekteyiz. #işhukuku #işkazası #koronavirüs #covid19 #isg

Devamı...

COVID-19 İş Kazası Sayılır mı?

COVID – 19 salgını ile beraber, çalışanların hastalığa yakalanmasının iş kazası olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı merak konusu olmuştur.
Bu konuyu, geçtiğimiz sene Yargıtay’ın H1N1 virüsüne yakalanan bir çalışan bakımından ele aldığı karar ışığında inceleyeceğiz.
Bütünsellik sağlamak açısından, iş kazası ve işverenin tazminat sorumluluğu ile ilgili ayrıca kısa bir değerlendirmede bulunacağız.

Devamı...

Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

Noter bir güven kurumudur. Noter tarafınca gerçekleştirilen işlemler ve oluşturulan belgeler Noterin yapacağı işler son derece sıkı kural ve şekil şartlarına bağlanmıştır. Öte yandan; bir güven kurumu olan ve yaptıkları işlerde uzman olan noter, devlet adına bir takım kamusal yetkileri de kullanmak suretiyle; belgeleri ve beyanları resmîleştiren ve aksinin kanıtlanmasını güçleştiren hatta neredeyse imkânsız hâle getiren, hukukî sonuçlar doğuracak belgelerin düzenlenmesi yetkisiyle donatılmıştır. Noterlik Kanunu’nun 82. ve İcra İflas Kanunu’nun 38. maddeleri gereğince; noterlerin düzenlemiş oldukları belgelere ispat gücü ve icra edilebilirlik açısından, özel ve ayrıcalıklı bir konum verilmiştir. Bu kadar önemli bir işin yapılmasıyla yetkili kılınan noterlerin sorumluluklarının da düzenlemeye paralel olması gerekir. Noterlerin uzmanlığına inanan ve güvenen iş sahipleri, yapılan iş ve işlemlerin tam ve sağlıklı olduğu konusunda kuşku duymamalıdırlar. Bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar doğmuşsa noterin bundan sorumlu olması doğaldır. (Tanrıver Süha, Noterlik Hukukuna İlişkin İncelemeler, 1993-2011, s. 53, 61, 82,85). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 6.12.2013 tarihli 2013/4-335 E.

Devamı...

Müşterek banka hesaplarının hukuki durumu

Müşterek banka hesabına giren paraya taraflar eşit oranda maliktirler: Müşterek banka hesabına giren her tür mevduatlar üzerinde hesap sahipleri eşit paylara sahip sayılırlar. Paranın kimden ve ne sebeple geldiği önemli değildir. Müşterek hesaba giren mevduat aralarında başkaca bir anlaşma yoksa hesap sahiplerince eşit paylı olarak bölüşülmüş sayılır. Müşterek banka hesabında payını aşar miktarda tasarrufta bulunan ortak, payını aşan miktar açısından diğer ortaklara karşı sorumlu sayılır: Müşterek banka hesabından para çeken kişi payı kadar miktarı kendi adına çekmiş sayılır, payını aşan miktar açısından ise diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket ettiği varsayılır. (Yargıtay 3. HD. 15.09.2005, 7177 E., 8557K.) Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan ortak sorumsuzluğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Payını aşan miktarda gerçekleştirdiği tasarruf için diğer hesap sahibine karşı borçlu konumuna geçen ortak bu tasarrufu vekili olarak hareket ettiği varsayılan kişi (payına tecavüz edilen ortak) hesabına gerçekleştirdiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan kişi parayı müşterek hesabın diğer ortağına teslim ettiğini

Devamı...