Müşterek banka hesaplarının hukuki durumu

Müşterek banka hesabına giren paraya taraflar eşit oranda maliktirler:

Müşterek banka hesabına giren her tür mevduatlar üzerinde hesap sahipleri eşit paylara sahip sayılırlar. Paranın kimden ve ne sebeple geldiği önemli değildir. Müşterek hesaba giren mevduat aralarında başkaca bir anlaşma yoksa hesap sahiplerince eşit paylı olarak bölüşülmüş sayılır.

Müşterek banka hesabında payını aşar miktarda tasarrufta bulunan ortak, payını aşan miktar açısından diğer ortaklara karşı sorumlu sayılır:

Müşterek banka hesabından para çeken kişi payı kadar miktarı kendi adına çekmiş sayılır, payını aşan miktar açısından ise diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket ettiği varsayılır. (Yargıtay 3. HD. 15.09.2005, 7177 E., 8557K.)

Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan ortak sorumsuzluğunu kanıtlamakla yükümlüdür.

Payını aşan miktarda gerçekleştirdiği tasarruf için diğer hesap sahibine karşı borçlu konumuna geçen ortak bu tasarrufu vekili olarak hareket ettiği varsayılan kişi (payına tecavüz edilen ortak) hesabına gerçekleştirdiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan kişi parayı müşterek hesabın diğer ortağına teslim ettiğini veya parayı müşterek hesabın ortağı adına bir tasarrufa yönlendirdiğini kanıtlayarak yükümlülükten kurtulabilir. Örnek olarak banka hesabından diğer ortağın payına tecavüz edecek şekilde para çeken kişi bu para ile diğer ortak açısından kazandırıcı bir işlem yapmış olması (diğer ortak adına gayrimenkul alımı, otomobil alımı gibi) ve bu işlemin bankadan çıkan para ile yapıldığının kanıtlanması şartıyla sorumluluktan kurtulabilir.

Müşterek hesaplardan payını aşan miktarda tasarrufta bulunan ortaklar Borçlar Kanunu vekaletsiz iş görme hükümlerine göre sorumludurlar.

Müşterek banka hesabından çekilen bedeller üzerinde hak iddia eden ortağın profesyonel yardım alarak vekaletsiz iş görme hükümlerine göre dava açması gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar benzer durumlarda verilmiş Yargıtay kararları ve Borçlar Kanunu ilgili hükümleri yorumlanarak yazılmıştır. Aşağıda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun konu ile ilgili emsal kararı paylaşılmıştır.

“Taraflar bankada müştereken ve müteselsilen hesap açtıklarına göre hesaba giren paranın müştereken yarı yarıya eşit paylı olarak malikidirler. Taraflardan her biri hesaptan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine göre borçlu duruma girmektedir. Davalıya alınan Mazda marka otomobilin müşterek hesaptan alınan para ile alındığı da ispatlanmamıştır. O halde belirtilen çerçevede inceleme yapmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır” (YHGK 11.2.1998 , 1998/2-40 E., 1998/75 K.)