COVID-19 İş Kazası Sayılır mı?

COVID – 19 salgını ile beraber, çalışanların hastalığa yakalanmasının iş kazası olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı merak konusu olmuştur.
Bu konuyu, geçtiğimiz sene Yargıtay’ın H1N1 virüsüne yakalanan bir çalışan bakımından ele aldığı karar ışığında inceleyeceğiz.
Bütünsellik sağlamak açısından, iş kazası ve işverenin tazminat sorumluluğu ile ilgili ayrıca kısa bir değerlendirmede bulunacağız.

Devamı...

Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

Noter bir güven kurumudur. Noter tarafınca gerçekleştirilen işlemler ve oluşturulan belgeler Noterin yapacağı işler son derece sıkı kural ve şekil şartlarına bağlanmıştır. Öte yandan; bir güven kurumu olan ve yaptıkları işlerde uzman olan noter, devlet adına bir takım kamusal yetkileri de kullanmak suretiyle; belgeleri ve beyanları resmîleştiren ve aksinin kanıtlanmasını güçleştiren hatta neredeyse imkânsız hâle getiren, hukukî sonuçlar doğuracak belgelerin düzenlenmesi yetkisiyle donatılmıştır. Noterlik Kanunu’nun 82. ve İcra İflas Kanunu’nun 38. maddeleri gereğince; noterlerin düzenlemiş oldukları belgelere ispat gücü ve icra edilebilirlik açısından, özel ve ayrıcalıklı bir konum verilmiştir. Bu kadar önemli bir işin yapılmasıyla yetkili kılınan noterlerin sorumluluklarının da düzenlemeye paralel olması gerekir. Noterlerin uzmanlığına inanan ve güvenen iş sahipleri, yapılan iş ve işlemlerin tam ve sağlıklı olduğu konusunda kuşku duymamalıdırlar. Bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar doğmuşsa noterin bundan sorumlu olması doğaldır. (Tanrıver Süha, Noterlik Hukukuna İlişkin İncelemeler, 1993-2011, s. 53, 61, 82,85). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 6.12.2013 tarihli 2013/4-335 E.

Devamı...

Müşterek banka hesaplarının hukuki durumu

Müşterek banka hesabına giren paraya taraflar eşit oranda maliktirler: Müşterek banka hesabına giren her tür mevduatlar üzerinde hesap sahipleri eşit paylara sahip sayılırlar. Paranın kimden ve ne sebeple geldiği önemli değildir. Müşterek hesaba giren mevduat aralarında başkaca bir anlaşma yoksa hesap sahiplerince eşit paylı olarak bölüşülmüş sayılır. Müşterek banka hesabında payını aşar miktarda tasarrufta bulunan ortak, payını aşan miktar açısından diğer ortaklara karşı sorumlu sayılır: Müşterek banka hesabından para çeken kişi payı kadar miktarı kendi adına çekmiş sayılır, payını aşan miktar açısından ise diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket ettiği varsayılır. (Yargıtay 3. HD. 15.09.2005, 7177 E., 8557K.) Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan ortak sorumsuzluğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Payını aşan miktarda gerçekleştirdiği tasarruf için diğer hesap sahibine karşı borçlu konumuna geçen ortak bu tasarrufu vekili olarak hareket ettiği varsayılan kişi (payına tecavüz edilen ortak) hesabına gerçekleştirdiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Payını aşan miktarda tasarrufta bulunan kişi parayı müşterek hesabın diğer ortağına teslim ettiğini

Devamı...

Ortak Gider Alacağının Kanuni Önceliği

Ortak yaşamın sürdüğü apartman ve sitelerde kimi malikler aidat ve diğer ortak gider borçlarını düzenli öderken kimi malikler ekonomik sıkıntıları sebebiyle veya bilinçli olarak ortak giderlerini zamanında ödememektedirler. Ortak giderler ödenmeksizin modern toplumun yaşamakta olduğu apartman ve sitelerde düzenli bir yaşam sürülmesi mümkün değildir. Ortak gider borçları ile en temel ihtiyaçlar olan temizlik, ısınma, bakım, onarım, kapıcı aylığı gibi ihtiyaçlar karşılanmaktadır. Bu ihtiyaçlara ilişkin bedellerin karşılanmaması halinde yaşam alanları kullanılamaz hale gelecektir. Bu sebeplerle kanun koyucu ortak gider alacaklarına özel bir yer vermiş, hem ödenmemesi halinde Kat Mülkiyeti Kanunu 20. maddesi uyarınca aylık %5 hesabıyla gecikme tazminatı ödenmesini öngörmüş hem de Kat Mülkiyeti Kanunu 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ortak gider alacağının diğer alacaklara göre kanuni önceliği bulunduğunu düzenlemiştir. Kat Mülkiyeti Kanunu 22/3. maddesinin kanuni ipotek hakkı ile ilgisi yoktur, bu hak bağımsız bir haktır, icra yoluyla satışı yapılan bir taşınmazın ortak gider alacaklısı olan apartman veya site yönetimlerinin satış

Devamı...

Apartman Yöneticisinin Sorumluluğu

Apartman yöneticisi Kat Mülkiyeti Kanunu 38. maddesi uyarınca kat maliklerine karşı bir vekil gibi sorumlu olup yöneticilik görevini ifa ettiği sırada temsil ettiği kimselerin çıkarlarını koruyacak önlemleri almakla yükümlüdür. Yönetici hizmet nedeniyle kendisine bırakılan bir kısım malları ve mevduatı yönetim görevi haricinde şahsi amaçları veya 3. şahıslara çıkar sağlamak amacıyla kullandığı takdirde Türk Ceza Kanunu 155. maddesi uyarınca Güveni Kötüye Kullanma suçunun nitelikli halinden yargılanması söz konusu olacağı gibi aşağıda belirtilen görevlerini yerine getirmemesi halinde hukuki sorumluluğu da mevcut olacaktır. Yöneticilerin görevleri tapuya kayıtlı yönetim planlarında detaylandırılmış olabileceği gibi temelde Kat Mülkiyeti Kanunu 35. maddede sayılmıştır. Yönetim planında aksine hüküm olmadıkça, yönetici aşağıdaki işleri görür: a) Kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi; b) Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunmasI bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması; c) Anagayrimenkulün sigorta ettirilmesi d) Anagayrimenkulün genel yönetim işleriyle korunma, onarım, temizlik gibi bakım işleri ve asansör ve kalorifer, sıcak ve soğuk hava işletmesi ve

Devamı...

Apartmanda Köpek Beslemenin Yasaklanması

Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat maliklerinin bağımsız bölümlerinde köpek ve diğer evcil hayvanları beslemelerini engelleyecek herhangi bir yasaklayıcı madde bulunmamasına rağmen konu başlığında belirtildiği gibi tapuya kayıtlı yönetim planında evcil hayvan beslenmesinin yasaklanması usulen mümkündür. Bu tür yasak ve kurallar uygulanırken yönetim planının Kat Mülkiyeti Kanunu’na ve hakkaniyete aykırı maddelerinin geçersiz sayılacağı ve geçersiz maddelere dayanılarak kat maliklerine yaptırım uygulanamayacağı gözden kaçırılmamalıdır. Aşağıda Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2011 yılında konu ile ilgili örnek oluşturacak bir kararı yer almaktadır. “Ancak yönetim planı Mahkemece davalıların bağımsız bölümlerinde köpek beslemelerinin davacının oturduğu bağımsız bölümünden yararlanmasını olumsuz yönde etkileyip etkilemediği, rahatsızlık verip vermediği hususlarında Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi dikkate alınarak tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yönetim planındaki yasaklayıcı hükme dayanılarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Karardan da anlaşıldığı üzere kat maliklerinin yalnızca yönetim planında mevcut yasaklayıcı hükme dayanılarak bağımsız bölümlerinde köpek beslemeleri engellenemez. Kanunun 18/1. maddesi uyarınca uyuşmazlık kapsamlı

Devamı...